Dernekler birer ( STK ) Sivil Toplum Kuruluşlarıdır. Dernekçilik en kısa ve öz olarak “Topluma karşılıksız hizmet etmek” demektirDERNEKLEŞME VE ÖNEMİ Dernekler birer ( STK ) Sivil Toplum Kuruluşlarıdır. Dernekçilik en kısa ve öz olarak “Topluma karşılıksız hizmet etmek” demektir. Sorunları çok olan bir toplum olduğumuzu düşünürsek dernek bu sorunlara bir parça olsun çözüm bulmada bir araçtır. “Dernek siyasetle uğraşmaz.” Bu madde her derneğin tüzüğünde yer alır. Dernekler her siyasetin üstündedir; çünkü her siyasi görüşten insanı içinde barındıran, toplumun tüm problemlerini tarafsız bir duruşla rahatlıkla görebilen ve yeri geldiğinde savunmasını yaparak çözüme giden kurumlardır. Bu yüzden tek bir siyasi görüşün taraftarıymış gibi durmak farklı görüşteki insanlara saygısızlık anlamını taşıyabileceği gibi tarafsız olabilmeyi de dernekçiliğin gelişmesini de engeller. Özellikle dernek yöneticilerinin kendi siyasi görüşlerini ön plana çıkarmaya çalışması; başta dernek tüzüğüne aykırıdır. Daha önemlisi fikirlere saygı, eleştirilere açık olabilmek, adalet ve dürüstlük gibi kavramlar zaten dernekçiliğin de temel ilkelerindendir. Bunun aksine olan davranışlar derneğe de dernekçiliğe ve topluma zarar verir. Günümüzde örgütlü toplumun önemi her gün artmaktadır, bu bize ekonomik ve sosyal olarak güç katmaktadır. Dünyada ve ülkemizde değişen könjoktör bunu gerektirmektedir. Çevremize baktığımız zaman güçlü ve bir örgütlü yapıya sahip olan toplumların ayakta durduğunu görüp ve her koşulluda bir yaptırım gücüne sahip olduklarını görüyoruz. Dernek bize yıllardır görmediğimiz veya haberleşme imkanı olmadığımız dostlarımıza arkalarımıza ulaşmada bir vesile olur. Bir hastamıza kan aradığımızda zaman kaybı olmadan bu ihtiyacımızın karşılanmasını sağlar. düğün ,sünnet veya cenazemiz olduğu zaman sevinçlerin paylaşılarak artmasına ve acıların paylaşılarak azalmasına vesile olur. Bunu bir ata sözü ile destekleyebiliriz ’bir elin nesi var iki elin sesi var’ Sorumluluk almayıp, topluma karşı görevlerimizi yapmadıkça; ne yazık ki, her geçen gün yabancılaştığımız bireyler, meslekler, ilkeler ve kurumlarla dolu bir toplum kaçınılmaz olur. Toplumsal değerlerimizin her gün bir bir yok olduğuna üzülerek şahit oluruz. Farkında olarak ya da olmaksızın katkıda bulunduğumuz toplumsal yozlaşma ve kirlenmeden yakınmaların artmasıyla birlikte güven kavramı da daha sık telaffuz edilir hale gelir. Bütün bunlar Bireysel ve Kurumsal Sorumluluk almamanın tehlikeleridir. Derneklerde genel amaçları aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz. - İnsan ilişkileri önemlidir ve yapılan işlerde insana değer verilir, kişilerin onurları gözetilir. - Faaliyetlerde ve projelerde güven uyandırmaya önem verilir. - Amaç ve kaynaklarda şeffaflık önemlidir, hesap verebilir olma ilkesi ön plandadır. Gizli saklı gündem maddeleri olmaz. - İnanç, etnik köken, siyasi düşünce, cinsiyet, sosyal konum farklılıkları gözetilmeksizin her kişi ve kesime eşit yakınlık amaçlanır. Herkese eşit olanaklar sunulur.-Sorunlara çözüm aranırken profesyonellik ve objektiflik ön planda tutulur. - Asıl olan konuyla ilgili olarak sunulan hizmetin kalitesi ve etkinliğidir. - Toplumsal adalet hedef alınır. Hizmet edilen birey ya da kesimin yasal hakları gözetilir. - İdeolojik veya siyasi etkilerden bağımsızlık, bireysel çıkarlardan uzak durmak esastır. - Temel amaç derneğin (STK) misyonu doğrultusunda toplumsal bir sorunu çözümleyebilmek amacıyla hizmet etmektir. Her şeyden önce zor işler emek ister, sabır ister. en önemlisi de gönülden bağlı olmayı ve beraberinde gelen zorluklara katlanabilmeyi gerektirir. Elinden geleni yapmak ise zorluklara sakin ve şikayet etmeden katlanmak, gerektiğinde tekrar tekrar denemek, yapabildiği her şeyi yapmak anlamında kullanılır. Bu aslında ilahi bir güçtür. Böylesi bir gücün içinde inanmak, umut beslemek, olumlu düşünmek, sabretmek gibi manevi değerler vardır. Federasyonlar, derneklerle kamu kurumları arasında ilişki kurulmasında, kaynak yaratılmasına, festival, şenlik ve benzeri etkinliklerin nasıl yapılacağından, sponsor veya kamu desteğinin nasıl alınabileceğine, hesapların nasıl tutulacağına, yıl sonu beyannamelerinin nasıl hazırlanacağına, derneklerin anayasası konumundaki tüzüklerin nasıl değiştirilebileceğini, akla gelebilecek her konuda rehberlik yaptığı ve muhtemel yanlışların önüne geçtiği bir gerçektir. Yine, Federasyonlar derneklerin yanlış yapmalarına engel olduğu gibi, dernekler arası iletişimi ve işbirliğini sağladığı, dernek yöneticilerinin vizyonunu genişlettiği, yaptığı olumlu ve ortak faaliyetler ile örnek olarak rekabeti sağladığı da bir gerçektir. üye olmayan derneklerin birbiri bağlarının olmadığı, globalleşen Dünya’nın tersine, ilçe nekresinden bir bürosu dahi bulunmayan derneklerin; dar bir alana hapsolduğu, lokal hizmetlerinin zamanla durup, heyecanını kaybeden yöneticiler eliyle, kapatılma hesaplarının yapıldığı bilinen bir gerçektir |
4827 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |